8 Haziran 2014 Pazar



İSTANBUL’UN HAYALETLERİ (GHOST OF İSTANBUL) : no 2


GİRİŞ

     

     Hayalet fotoğrafçılığı , ‘’hayalet’’ ve ‘’fotoğraf’’ kavramlarını içerir. Aslında her iki kavramda iç içedir. Çünkü; fotoğraf sanatı içinde günümüzün hayal ve fantezi dünyasını, geçmişin ise hayaletlerini yaşatır. Paranoyayla doğaüstünün kesişme noktası : hayalet fotoğrafçılığı, 19. yy.ın ikinci yarısına dayanmaktadır.
     Hayalet fotoğrafçılığı: Gerçek ve gerçek üstünün birlikteliğiyle oluşan bir görselliğin yansıması olmuş ve olmaya devam edecektir. Bu durumda akıllara D.A. Miller’ın “insan ancak kendisi de paranoyak bilme durumunda olarak paranoyayı anlayabilir” hükmü ve bu hükmün doğru kabul edildiği, ve hayalet fotoğrafçılığı üzerine spekülasyon yürüten herkes için geçerli sayılacağının haberini getirir. Bana göre ise hayalet fotoğrafçılığı; birbirinden farklı bellek ve gözün, metafizik ve hayal dünyasının ahenginin fotografik olarak görüntülenmesidir.
     Başlangıç tarihi olan 1861’den beri çeşitli fotoğrafçı ve alımlayıcılar tarafından ilgi alanı olsa da pek yaygın olduğunu söyleyemeyiz. Ancak yine de üzerine çalışılan bu alan fazlasıyla ilerleme kaydetmiştir.
     Hayalet fotoğrafçılığı; moda ve reklam fotoğrafçılığı gibi belirli bir amaçla var olan ve pazarı olan bir alan değildir. Aksine bireysel bir üretimdir. Bu nedenle gelişim sürecini ancak bireysel üretimler etki edebilir. Özel ilgi alanı olmadığı sürece üzerine pek çalışma gösterilmemiştir. 
     Bu alan; fotoğrafçı ve alımlayıcı arasında, geçmiş - şimdiki zaman serüven bağı kurulmasını sağlar. Baştan beri doğruluğu tartışmalı olan bu alan fotoğrafçının bir illüzyonudur. Optik ve günümüzde teknolojik oyunlarla sanki oradaymış izlenimi verilir. Sanatçının , sıklıkla unutan insanlara hatırlatma biçimidir. 
     Tez konusu olarak hayalet fotoğrafçılığını seçmemin amacı : ‘’ sabit algı’’ yı değiştirmek ‘’öteki algı’’ yı yaratmak, yeni bir tartışma ve bakış açısı oluşturmaktır. Seçtiğim fotoğraflarda geçmiş ile günümüzün yaşam serüvenini birleştirmek istedim. Her dönem yaşayabilen bir şehir olan İstanbul’u farklı gözlerden görüntülerini kullanarak yeni bir yaşam kurgusu yaratmaya çalıştım. Bu kurgu sürecinde İstanbul’un geçmiş zamanında çekilen fotoğraflarlardan yararlandım. Bu fotoğraflardaki aynı mekânları günümüzde ziyaret ederek ortak mekân özellikleri kullandım. Bu fotoğrafları kullanmamın nedeni; ikonografik anlatımının güçlü olması, çekim kalitesi olarak çözünürlüğünün yüksek olmasıdır. 
     İstanbul’un tarihi dokusu ve yaşadığı serüven göz önünde tutulduğunda bu proje için kullandığım mekânlar geçmişten günümüze bir köprü durumundadır. 
Alan incelemesi yaparken karşıma çıkan hayalet fotoğrafçılığı ‘’giriş’’ bölümünde tüm söz ettiğim nedenlerle üzerine çalışmamı sağlamıştır. Bu alan William Mumler’in tercih ettiği gibi ticari ya da Seth Taras, Sergey Larenkov, Hedwing Teeuwisse v.b fotoğrafçıların tercih ettiği gibi sosyolojik mesajlar içerebilmesi açısından son derece özgürdür.

ghost of amsterdam _ hedwing teeuwisse

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder